İBRAHİM TEMO'NUN GENÇLİK YILLARI
İbrahim Temo, 21 Mart 1865’te bugün Makedonya sınırları içeresinde olan, Ohri Kazasının Struga nahiyesinde doğmuştur.[1] Ailesinden bölgeye ilk gelen kişi dedesinin dedesi Abdullah’tır. Abdullah; Struga’ya, Buşatlı Kara Mahmut Paşa döneminde Mat kazasında çıkan bir isyana katılmasının ardından gelmiştir. İsyanın ardından büyük oğlu Adem’i de alarak Mat’tan ayrılmış fakat küçük oğlu Mustafa onlara katılmayıp, Tepedelenli Ali Paşa’nın hizmetine girerek hayatının sonuna kadar onunla kalmıştır. İbrahim Temo’nun çekirdek ailesi Babası Murat, Annesi Fatime, kardeşleri Abdullah, Nuri ve Cemile ile beraber 6 kişiden oluşmaktadır.[2] Konu hakkındaki en geniş kapsamlı çalışmayı yürütmüş olan Entela Muço’nun, İbrahim Temo’nun yeğeninden* elde ettiği bilgilere göre Temo’nun babası Murat ticaretle uğraşmasının yanı sıra halk doktoru olarak bilinmekteydi ve 11 öğrenci ile beraber Abdülhamit rejimi tarafından sürgün edilmişti. Yine bu kaynaktan ve Temo’nun, Kahire’den bir arkadaşı olan Tarsuzzade Nazif’le olan mektuplaşmalardan elde edilen bilgiye göre Temo’nun ailesi Bektaşi tarikatına mensuptu.[3]
Temo’nun doğup büyüdüğü Balkan coğrafyasının onun düşünce yapısına ve eğitimine etkisi hayli fazladır. Milliyetçilik akımının, çok uluslu bir imparatorluk olan Osmanlı Devleti’nde kendisini hissettirdiği bu dönemde yetişen Temo’nun şahsında, Arnavut kimliğine bağlılık kadar Osmanlı-Türk kimliğine de bağlılık görülmektedir. Aynı zamanda Struga’nın yol üzeri bir konumda olması münasebetiyle pek çok çevreden insanla tanışıp onlardan bilgi edinme şansına sahip olan Temo, bu yolla kendisini coğrafya, matematik ve Fransızca gibi alanlarda geliştirme imkânı bulmuştur.
Temo, eğitimine Struga’daki sıbyan mektebinde başlayıp, burada 2 sene boyunca Türkçe ve Arapça eğitim alıp Kuran okumayı öğrendi. Ancak buradaki okulların onu istediği yüksek ideallere eriştiremeyeceğini anlayınca İstanbul’a gitmeye karar verdi. Bu konuda ailesiyle ters düşmüş olsa bu kararından dönmeyen Temo 1884 yılında İstanbul’a gitti. İstanbul’a geldiğinde Temo’yu gerekli kişilere ulaştıran kişi hemşerisi Sucu Hayri oldu. Sucu Hayri, Temo’yu İsmail Bey Toptani ve Haydar Bloşmi ile tanıştırdı. Bu kanal ile babasının dostu olan İbrahim Paşa’ya takdim edildi. Bu şekilde, bir sınavın ardından 1884 yılında Ahırkapı’daki Tıp İdadisi’nin birinci sınıfına kaydoldu. Burada 2 sene okuduktan sonra amcazadesi Şerif’in de İstanbul’a okumaya gelmesiyle ailesi ikisine de harçlık sağlayamadı. Bunun üzerine Temo, Mektepler Nazırı Zeki Paşa’dan ve Marko Paşa’dan yardım isteyerek yatılı bir okul olan Kuleli Askeri Tıbbiye İdadisi’ne kaydoldu.[4] Bu okulun Temo’nun hayatında bir dönüm noktası olduğunu söylemek mümkündür. Burada edebi ve siyasi eserlerle ilgilenmeye başlayıp, etkilerini Cumhuriyet Dönemi’nde dahi gösteren İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni kuracağı arkadaşlarıyla tanıştı. Kuleli Askeri Tıbbiye İdadisi’nden mezun olduktan sonra 1888 yılında Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’ye kaydoldu. Mezuniyet tezini kuduz hastalığı üzerine yazıp, 1892 yılında 1240 numaralı diploma ile yüzbaşı olarak mezun oldu. Mezuniyetini takiben okulun uygulamalı devamı olan Haydarpaşa Hastahanesi’ne geçip göz ihtisasına başladı.
İbrahim
Temo’nun Osmanlı Devleti içerisindeki eğitim hayatı bu aşamalardan geçmiştir.
Henüz Kuleli Askeri Tıbbiye İdadisi’nde okurken başlayan ve Haydarpaşa
Hastahanesi’ndeki stajını kapsayan zaman aralığındaki siyasi hareketleri ve
tutuklanmaları, cemiyetin teşekkülü ve Temo’nun cemiyet içerisindeki
faaliyetleri içerisinde değerlendirilip, ikinci bölümde ele alınacaktır.
-Alibeyzade
KAYNAKÇA/DİPNOTLAR
[1] İbrahim
Temo, İttihat ve Terakki Anılarım: Atatürk’ü N’için Severim?, İstanbul, 2013, s. 19.
[2] Entela Muço, İbrahim Temo’nun Hayatı Faaliyeti ve Fikirleri, (İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 2012), 4-5.
*Lumturi Rizvani (Soyli)
[3]
Muço, İbrahim Temo’nun Hayatı Faaliyeti ve Fikirleri, 6.
[4]
Temo, İttihat ve Terakki Anılarım: Atatürk’ü N’için Severim?, 22.